ACI DUYDUM BELKİ DE, HATIRLIYORUM
Bu kadar severken sensiz kalırsam aşka olan tüm inancımı kaybedeceğim, aşk sonsuzdur diyenlere inat, kendimi aşksız bir ömre heba edeceğim…
Gözlerimi kapattığım her anda nasıl her yer yok, her şey karanlık oluyorsa, senli bir ömre gözlerimi kapatacağım sadece, çaresizce…
Yokluğunun kaygısı sarmışken tüm benliğimi ben o karanlıklarda seni görürüm. Gözümü kapatsam tebessümleri hak edecek varlığın kopar gelir varlığıma, ben sen olurum, gülümserim hayata çalım attım sanarak…
Oysa şimdi hayat en büyük çalımını atıyor bana. Şimdi benim ömrüme, en acı sınava tabi olma vakti gelmiş, senle geçen zamanı anlatamazken ben. Sensiz her an düğümlerken boğazımı şimdi ömrümün tümüne yayılıyor yokluğun. Ve bana çaresizce ‘’neyleyim doğan günü, neyleyim sensiz ömrü’’ şarkılarını söylemek düşüyor.
İtiraz etsem,
‘hayat senden güçlüyüm’ desem,
‘benim aşkım var ardıma alacağım, buna karşı sen bir hiçsin’ desem ne değişirdi ki, bilemem…
Sanki değmezdi sevgilim hayata kafa tutmaya. Yitirilenlerde benliğimizi yitirdik çünkü biz. Çünkü söylenmeyecekleri söyledik çoktan. Biz aşkımızla nefes almak yerine kocaman bir hırsı sığdırdık yüreklerimize.
Şimdi bu aşkın neresindeyiz biz.
Koca bir ömre sığdırmak için sevdiğim seni, acımasızca tüketmişim ömrüme inat…
Acımasızca tüketmişsin sen bana inat…